2 Ocak 2016 Cumartesi

RÖPORTAJ GİBİ RÖPORTAJ

Bugün empati, empatik, empatik zulga, empatik nağmeler ve türevlerinden bahsetmemeye çalışacağım mümkün mertebe :) Çünkü; günlerdir abimin dilindeyim sürekli bir dalga geçme, sürekli bir taklit hali :D canım abime selamlar çünkü bu yazımı da okuyup, ezberleyip, kahvaltı masasında birden yazımdan konuşmaya başlayacak :)
Yukarıdaki saydığım nedenden ötürü tekrardan kaçınıp kendi haberimi kendim vereceğim :)
Yılın sonunda yaşadığım naçizane röportaj deneyimimden bahsedeceğim. Öncelikle ne hissettiğimden bahsedeyim. Heyecanlandım ve kafamda kendime bir sürü soru sorup cevapladım. Sorulan bir soruya cevap verememek beni endişelendirmişti. Bunun yanı sıra kendimi ünlü hissetmiştim. :) (bilmeyenler için; ben bir yay burcu kadınıyım ve çoğu zaman bastıramadığım ünlü olma hayalim  var. Bu teferruat tabi ki ) hayallerimi yaşamaya başladığımı hissettim bir nevi. Keyifli bir röportajın ardından suratımdaki gülümseme baki kaldı :D Buradan yetkililere duyurulur; güzel de röportaj veririz hani canım ekibimizle :)
Bir de favorim olan soru vardı; “neden eski şarkıları çevirmeyi tercih ediyorsunuz” dedi? Sevgili Özlem.

Eskilerdeki güzellik bu zamanda bulunmuyor herkesin yakındığı şey bu. Günümüzün şarkıları da eskilerdeki gibi mesaj içermiyor ya da insanı etkisi altına almıyor. 2000 kuşağının bu şarkılardan zaten haberi yok; diğerleri ise o şarkıların özlemiyle yanıp tutuşuyor. Youtube’nin search kısmına 45’lik, Erkin Koray, Barış Manço gibi ( ruhları rahmetle dolsun) sanatçıları arıyor. Bu şarkıları herkesin dinlemeye hakkı var dedik ve çevirilerimizi bu doğrultuda devam ettirmeye karar verdik. 

2 yorum:

  1. (Demek bir yay burcu kadınısın... O hayal demekki... Okur aydınlanma yaşıyor bi sn.)

    YanıtlaSil