8 Kasım 2015 Pazar

Empatik Bir Dünya İçin

İçimi dökmekte başarısızlıklarımdan, korkularımdan ve üzüntümü paylaşmaktan çekinmişimdir hep. Uzun zaman önce karar verdim bu yavan çekincelerden kurtulacaktım. O nedenle derin bir nefes aldım ve bilgisayarımın başına geçtim. Vira bismillah dedim ve başladım yazmaya.

Bahsedeceğim şey korku, üzüntü ve başarısızlık değil; bu yavan çekincem bambaşka.

Bir İletişimciyim ve herkesle konuşmam gerekiyor. Ama ben ne hikmetse engelli dostlarımızdan hep kaçtım; itiraf ediyorum!  Hemde köşe bucak kaçtım. Başımı öne eğip göz göze gelmemeye çalıştım. Yüzümün kızarması da cabası. Şu noktada yanlış anlaşılmak istemem; bu kaçışım sevgisizlikten veya her hangi bir art niyetten değildi. Ben onları anlamamaktan korkuyordum, ben onlarla konuşamamaktan korkuyordum. Bir düşünün; ne kadar absürt değil mi? İletişimciyim ama konuşamıyorum. Anlayamıyorum.

Madem İletişimciyim dedim kendi kendime; o zaman kaçmayacaksın hiçbir insandan kaçmayacaksın! Empati kuracaksın ve tüm dünyaya empati kurduracaksın.

Bu gazla temmuzda işaret dili kursuna yazıldım. Derslere başladık ve bu kurs  dünyanın en eğlenceli en güzel kursu olabilirdi kanaatimce. İnsan var olduğunu hissediyor, insan level atladığını düşünüyordu :) ( açıkçası kendimi dünyaya empati dağıtacak bir süper girl gibi hissediyordum ve hissediyorum. :) ) hala da kursa devam ediyorum hemde bir üst tura geçtim tercüman olacağım inşallah, anlaşılamama sorununu komple ortadan kaldırıp empatik bir dünya yaratacağım. Tüm insanlar empatik olacak kimse kimseden kaçmayacak.

Ha, bu arada farkında olmadan çekincelerimden birini size; yani eğer olursa inşallah okuyucularıma açtım :)

Birde blog'umun hikayesini, isminin nereden geldiğinden de bahsetmiş oldum. Sonra vay efendim bu neydi, bu kız ne demiş demeyiniz :)

Empatik olabilmek ve empatik kalabilmek dileğiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder