EMPATİ
Mİ KURSAK ?
Ah
be kedicik; adın çıkmış işte bir kere “neymiş efendim kediler nankör
olurlarmış.” Galiba bu açlık ve susuzluğu sana bu kötü namdan ötürü reva
görüyoruz...Şapkalarımızı önümüze almayı başarabilirsek anlayacağız aslında
senin nankör olmadığını.Nankör olan bir varlık sahibinin hastalığını istemez ya
da kendine verilmiş türlü yetilerle sahibini rahatlatmaya çalışmaz!
Kabul
etmek gerekir ki; bu açıdan baktığımızda (asıl nankör olan,biraz daha
yumuşatmak lazım gelecek.)kalbinde az merhamet bulunduran canlılar
insanlardır.Canlıları aç bırakıp bununla yetinmeyerek onlara türlü işkencelere
maruz bırakan da yine insanlardır bir diğer adıyla eşref-i mahluktur...
Her
şeyi en ince ayrıntısıyla düşünen beyinlerimiz sevimli dostlarımıza gelince duruyor
nedense? Şu ışık hızıyla gelişen teknolojimiz bir de ‘empati makinesi’ yapsa
keşke... Bir düşünün videodaki kedinin yerine geçiyorsunuz ve o suya nasıl
ulaşacağınızı düşünmeye başlıyorsunuz.Saatlerce süren uğraşlar neticesinde bir
damla suya ulaşıyorsunuz..Şüphesiz böyle bir durumda kendimize geldiğimizde
yapacağımız ilk şey etrafa ekmek ve su bırakmak olur. İnsanlığın en büyük icadı
bu makine olurdu dünyanın gözünde...
Bu
makinenin bulunması,yapılması çok uzun zamanlar alır; belki de hiç yapılmaz.Eğer
bir damla vicdan için bu makineye ihtiyacımız varsa; yazımın başında
kullandığım nankör kelimesi bizlere gelsin !